İSTANBUL (İGFA) – Makine imalat sanayi konsolide bilgilerine nazaran, yılın birinci 3 ayı sonunda Türkiye’nin hür bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 850 bin tonu aşarak 6,9 milyar dolar oldu. Son iki yılın birinci çeyreklerinde sırasıyla yüzde 9,6 ve yüzde 19,1 artan makine ihracatı, Mart ayındaki 150 milyon dolarlık düşüş nedeniyle bu yılın birebir devrini yüzde 2,5 ekside kapattı. Birinci çeyrekte esas mal kümelerinden türbin ve turbojetlerde yüzde 25, ısıtıcılar ve fırınlarda yüzde 17, dokumacılık ve konfeksiyon makinelerinde yüzde 16 artış sağlandı. Birebir periyotta ihracat gelir kaybı elektrik motorları ve jeneratörlerde 104 milyon dolar, evsel ve endüstriyel soğutma makinelerinde 83 milyon dolar, traktör ve tarım makinelerinde ise 33 milyon dolar oldu. Türkiye’nin en fazla makine ihracatı gerçekleştirdiği ülkelerden ABD’ye ihracat artışı devam ederken, Rusya ve İtalya pazarlarında geçen yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 20 seviyesinde düşüşler yaşandı.
“RÜZGÂR HALA KARŞIDAN ESİYOR”
Temkinli olma halinin global yatırımlarda zirve noktasına ulaştığı birinci çeyreği, makine ve teçhizat ihracatında hudutlu bir gerilemeyle atlattıkları için memnuniyet duyduklarını belirten Makine İhracatçıları Birliği Lideri Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yılın ikinci yarısından bu yana global enflasyon, yüksek faiz ve jeopolitik risklere bağlı olarak rüzgâr sanayiciye karşıdan esmeyi sürdürüyor. Ortadan geçen müddette bölgesel çatışmalara bağlı riskler azalacağına artmış olsa da kuzey yarımkürede baharla birlikte ekonomiler üzerindeki gerilimin azalmaya başladığı görülüyor. Dünyada pandemiden bu yana birinci kere geçen yıl makine teçhizat yatırımları yüzde 2, makine imalatı ve ihracatı yüzde 1 kadar daraldı. Önümüzdeki aylarda ekonomilerde yaşanacak hızlanmayla birlikte, bu bilgilerin 2022 performansını yakalayacağını düşünüyoruz. 2023’ün son çeyreğinde yataya dönen trendlerin tesirleri tam manasıyla silinmese de yatırımlarını yüzde 13’e, üretimini ise yüzde 9’a yakın büyüten, bunun sonucunda ihracatını yüzde 11 artırabilen bir kesim olarak tasa duyulacak bir ataletten bahsedemeyiz. Türk makine kesimi gelişmiş ülkelerle entegrasyon düzeyi sayesinde, Avrupa Birliği ve ABD’de faiz indirimleriyle başlayacak toparlanmadan çabuk etkilenecektir. Türkiye rekabetçi yapısıyla, ortalamanın üzerinde artış sağlayan ülkeler ortasındaki yerini koruyacaktır.”
Bölgesel çatışmalar kadar ilgi çekmese de dünyada bariz olan bir fenomenin ticaret, üretim ve teknoloji alanındaki hegemonik kapışmalar olduğuna dikkat çeken Karavelioğlu bu bahiste Avrupa Komisyonu’nun Çinli firmaların içinde bulunduğu konsorsiyuma karşı Romanya’da başlattığı bir soruşturmayı örnek gösterdi. Karavelioğlu, agresif siyasetlerine karşı, Avrupa’nın daha önlemli olmayı amaçladığı Çin’e Türkiye’nin geçen yıl yalnızca makine ticaretinden 11,7 milyar dolar açık verdiğine işaret etti.