DEM Parti: Engellilerin bağımsız yaşam hakkı bizim boynumuzun borcudur

Diyarbakır’da düzenlenen “Yerel idarelerde engelli siyasetleri ve uygulamaları” çalıştayında engellilerin sorunlarına değinen DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan, “Biz ihale belediyeciliği, rant belediyeciliği yapmıyoruz. Biz engelliler nasıl rahat yaşar, nasıl ömrünü rahatlatırız belediyeciliği yapıyoruz. Biz belediye kaynaklarını yerelde yaşayan bütün sınıflar, kimlikler için nasıl adil ve eşit bir formda hizmete dönüştürürüzün uğraşını veriyoruz. Engellilerin bağımsız ömür hakkı bizim boynumuzun borcudur” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mahallî İdareler Konseyi ile Engelliler Komitesi tarafından hazırlanan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlığı Yönetmeliği kapsamında ‘Yerel idarelerde engelli siyasetleri ve uygulamaları çalıştayı düzenlendi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi konut sahipliğinde düzenlenen programa DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Liderleri Ayşe Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Liderleri Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal ile çok sayıda DEM Partili belediye eş liderleri katıldı.

Programda engellilerin problemlerine yönelik konuşma yapan DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan, Türkiye’de 10 milyona aşkın engellinin olduğuna dikkat çekerek, engellilere kâfi bir bütçenin ayrılmamasına reaksiyon gösterdi. Savaşın kendisi yalnızca katliam değil, tıpkı vakitte engelli nüfusun artması ve onlara ayrılan kaynakların ortadan kaldırılarak uygun olmayan koşullarda hayatlarını devam ettirmelerini sağladığını söyleyen Bakırhan, şunları söyledi:

“Onun için savaşa karşı olmalıyız. Onun için savaş yerine diyalog ve müzakere ile problemlerin tahlili savunmalıyız. Savaş yalnızca yaşanılan ülkeyi, orada yaşayan halkları, inançları ve farklılıkları etkilemiyor; bir bütün aslında dünyanın kendisini, coğrafyasını, havasını, suyunu, kaynaklarını etkiliyor. Umarım Diyarbakır’da yaptığımız bu değerli ve kıymetli çalıştayın sonuçlarında yeniden bu yok edici savaş ve çatışmalara karşı güçlü ortak bir irade ortaya koyarak sonuçlarını yansıtırız. Bir ülke düşünün 10 milyona yakın engelli var. Bu, nüfusun yüzde 12’sini oluşturuyor. Ancak toplumun yüzde 12’sini oluşturan engelliler ile onların hayatlarını kolaylaştıracak onları eşit yurttaşlar olarak ömürlerini rahatlatacak onlara bir gelecek vadedecek maalesef açılımlar, yasalar yok. 10 milyon engelli var, toplumun yüzde 12’sini oluşturuyor. Bütçeden engellilere yüzde 1,2 hisse ayrılıyor. Onun da nerede nasıl kullanıldığı sanırım bilen yok. Bütçeden başta Diyanet İşleri Başkanlığı, savunma ve güvenlik olmak üzere devasa devasa sayılar ortaya konulurken maalesef toplumun yüzde 12’sine neredeyse her birimizin ailesinden bulunan akrabamız olan siz pahalı değerli yurttaşlara yönelik maalesef önemli bir yaklaşım yok.”

“Türkiye engelli hakları mukavelesini de tanımıyor ya da gereklerini yapmıyor”

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Hakları Sözleşmesi’nin altına imza atmış ancak gerekleri başka problemlerde olduğu üzere yerine getirilmediğini aktaran Bakırhan, şöyle konuştu:

“DEM Parti’yi klasik bir paranteze sıkıştırarak, yalnızca kimi meselelerle ilgilenen bir parti olarak gösterenlere de engelliler konusunda yaptığımız çalışma, atılım bugün burada gerçekleştirdiğimiz bu değerli önemli çalışma çok kıymetlidir. Bundan sonra da sizlere kelam veriyoruz; Kürt’ün, bayanın, Alevi’nin, ötekinin, mültecinin yanında olduğumuz kadar hatta ondan daha fazla sizinle birlikte sizinle eşit yurttaşlar olarak, erişebilir hizmetler sahip olduğunuz bir Türkiye uğraşını birlikte yürüteceğimizin kelamını vermek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Hakları Sözleşmesi’nin altına imza atmış fakat gerekleri başka sıkıntılarda olduğu üzere yerine getirilmiyor. Nasıl ki AİHM kararlarının altına imza atıyor lakin tanımıyorsa; engelli hakları mukavelesini de tanımıyor ya da gereklerini yapmıyor. Engelli yurttaşlarımızı işsiz, erişebilir hizmetlerden yoksun bırakacaksın, utanmadan 3 Aralık’ta da maşallah herkes sıraya giriyor engelli gününü kutlamak için. Fakat 365 günde sanki engelliler ne yapıyor, nasıl yaşıyor, bir gelişme sağlandı mı? Bu bütçenin bir kısmını bu yurttaşlarımızın hizmetine nasıl sunarız nasıl onların hayatlarını kolaylaştırırız üzere bir çalışma maalesef yok. Bu bahiste da hassas olacağız. Daima engellilerin durumunu onlara hatırlatacağız. Türkiye’yi, BM Engelliler Sözleşmesi’nin altındaki imzaya uyması daveti yapıyoruz. Hiç olmazsa buna uysunlar.”

“Atama bekleyen engellilere gelince tasarruf önlemleri akıllarına geliyor”

“Biz anadili savunan, hangi faal küme olursa olsun kendi anadilinde eğitim görmesini, anadilinin yasal bir yere kavuşturulmasının gayretini veriyoruz” diyen Bakırhan, iktidarın harcamalarını eleştirdi. Bakırhan kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Biz arkadaşlarımızla birlikte işaret lisanının de yasal bir statüye kavuşmasını savunacağız. 12 milyon insanı ilgilendiren bir küme insanın irtibat kurduğu ve onun üzerinden ömrünü idame ettirdiği işaret lisanı konusunda da iktidara da davet yapıyorum. Hassas olunmalı, bu bir statüye kavuşturulmalıdır. Atama bekleyen engellileri biliyoruz. Atama bekleyen engellilere gelince tasarruf önlemleri akıllarına geliyor. Suriye’de maaşlı askerlere akan paralar kimsenin aklına gelmiyor. Garantili geçiş yolları, havaalanları ve köprülerine dolarla verdikleri paralar onların aklına gelmiyor, 5 yıldızlı lüks arabalardan tasarruf etmek akıllarına gelmiyor. Sıra engelliye gelince tasarruf önlemleri var. Sıra belediyelerimizin engelliler hakkında bir hizmet yapmasına geldiği vakit tasarruf önlemleri akıllarına geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Mercedesini yenileme biraz oradan tasarruf et. Fakat maalesef personel, işçiye engelliye, ezilene gelince tasarruf önlemi oluyor. Atama bekleyen engellilerin meseleleri bir an evvel çözülmelidir. Hatta şayet atama yapılacaksa en müspet ayrımcılığın yapılacağı alan bence burasıdır. Engellilerin emekli olmaları da zorlaştırılıyor. Sizinle ne sıkıntıları var bilmiyorum lakin Allah onlara göstermesin diyelim. Emekli sıkıntısında de tam aksine başka bir parantezin açılması gerekiyor. Daha rahat ve çabuk emekli olmalarını sağlayacak, hayatlarını idame ettirecekleri bir çalışmaya muhtaçlık var. Bir ÖTV muafiyeti var, AKP iktidarının temel gündemi odur. Ya bir araç hakkı tanımışsın oradan da vergi alma, ÖTV alma ne olacak kıyamet mi kopacak? Artık onunla uğraşıyorlar. Özel bakım merkezleriyle ilgili hakikat dürüst bir kontrol yok. Buradaki yurttaşlarımız ne yaşıyor memnunlar mı? Bunun da bir kontrole kavuşturulması gerekiyor. Orada engelli yurttaşlarımızın rahat bir formda ömürlerini sürdürmeleri için onlara da devlet dayanak sunmalıdır. Onların da uygun hizmet sunması için onların alt yapılarını oluşturacak bir çalışmanın yapılması gerekiyor.”

“Sizin bağımsız bir hayat sürmeniz için elimizden gelen her şeyi yapacağız”

Engellilerin bağımsız bir hayat sürmeleri için çalışma yürüteceklerini belirten Bakırhan, halinde konuştu. (ANKA)