Haziran 2024’te yapılacak seçimlere bir yıldan kısa bir müddet kala yapılan son anketler, Flaman bölgesinin bağımsızlığını savunan çok sağ Vlaams Belang partisinin ülkedeki en büyük siyasi güç haline geldiğini gösteriyor.
TRT Haber’de yer alan bilgilere nazaran bu durum Belçika’nın kuzeyindeki Felemenkçe konuşulan Flaman bölgesiyle, güneydeki Fransızca konuşulan Valon bölgesi ortasındaki tansiyonu artırma potansiyeli taşıyor.
“MASAYA OTURMAK İSTEMEZLERSE, BUNU TEK TARAFLI YAPARIZ”
Vlaams Belang’ın yükselişinde önemli bir pay sahibi olan parti önderi Tom Van Grieken, “Belçika’nın bir zorla evlendirme hadisesi olduğuna inanıyoruz. Şayet çiftlerden biri boşanmak istiyorsa, yetişkinler olarak oturup konuşuruz. Sistemli bir bölünme sonucuna gelmek zorundayız. Şayet bizimle masaya oturmak istemezlerse, bunu tek taraflı yaparız” diye konuştu.
Belçika’da ayrılıkçı hareketler ve güneyle kuzey ortasındaki tansiyonlu rekabet çok uzun bir müddettir gündemde olsa da, 12,6 milyonluk nüfusa konut sahipliği yapan ülkenin bölünmesi sürpriz bir sonuç olarak görülebilir.
Zira güneyle kuzey ortasındaki tansiyon son yıllarda önemli biçimde azalmış, ülkedeki Flamanlar uzun müddettir talep ettikleri siyasi haklar ve anadil haklarına kavuşmuştu. Fakat iktidara yürüyen Vlaams Belang’ın oyları yalnızca bağımsızlık yanlılarından gelmiyor.
BELANG’IN MUVAFFAKİYETİNİN SIRRI: GÖÇ MESELESİ
Flaman bölgesinde sistemsiz göçün en büyük sorun olarak görüldüğüne dikkat çeken Ghent Üniversitesi’nde Nicolas Bouteca, “Vlaams Belang, Flaman seçmenler için çok kıymetli olan göç sorununu sahipleniyor. Muvaffakiyetlerinin altında yatan temel neden bu” diye konuştu.
Konuyla ilgili yapılan bir araştırma Vlaams Belang’ın potansiyel seçmenlerinin göçü en değerli siyasi bahis olarak gördüğünü, onu ise vergiler ve iktisadın takip ettiğini ortaya koydu. Tıpkı araştırma devlet yapısında yapılacak reformlarınsa seçmenler tarafından çok daha az önemsendiğini tespit etti.
Ancak parti önderi Van Grieken, partisinin Flaman bağımsızlığına dayanağını kimseden saklamadığının altını çiziyor.
İktidara gelmeleri durumunda uygulayacakları programın bir numaralı unsurunun bağımsızlık olduğunu söyleyen Van Grieken, “Bağımsızlık fikri her seçmeni duygusal olarak harekete geçirmeyebilir lakin bağımsızlık aykırısı rastgele birinin bize oy vereceğini düşünmüyorum” sözlerini kullandı.