Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Karadeniz’de keşfedilen 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi için “Bu güç geldiği an, farklı bir düzeye çıkacak Türkiye. O güç Türkiye’yi öteki bir lige götürecek” dedi.
Mehmet Muş, Turkuvaz Medya Grubu’nun Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen, Türkiye İhracat Seferberliği Eğitim Hizmeti İhracatı Tepesi’ndeki konuşmasında, Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatında geldiği nokta ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. 2022 yılının global ölçekteki düşüncelerle geçtiğini anımsatan Muş, buna karşın Türkiye’nin koymuş olduğu maksatları yakalayacağını, sayıların bunu gösterdiğini söyledi.
Muş, Memleketler arası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü’nü 2021 yılında kurduklarını anımsatarak, şu bilgileri verdi:
“Akabinde yeni teşvik siyasetini buna nazaran belirledik zira onu mal ihracatından büsbütün ayırıyoruz, onun dinamikleri daha farklı. Bu alana özel bir değer veriyoruz. Bu alanı geliştirmek üzere hem kıymetli bir kaynak ayırıyoruz vereceğimiz teşviklerden hem de yeni amaçlar koyuyoruz. 2023 ile alakalı 10 milyar TL’lik bir ihracat takviyesi sağlayacağız.
“Türkiye’ye yönelik bir kıymetli talep var”
Bunun bir kısmı mal ihracatına, bir kısmı da hizmet ihracatına olacak formda verilecek. Bir taraftan da büyük yatırımlarımız kelam konusu. Bir yatırım iştahı var, bunu görüyoruz. Türkiye’ye yönelik bir kıymetli talep var. Dünyada yatırımın önünde belirsizlik en büyük pürüz. Maliyeti bir halde finanse ediyorsunuz ancak belirsizlik önemli biçimde yatırımları etkiliyor. Memleketler arası ticareti etkiliyor. Bu belirsizlik bizden kaynaklanmıyor.”
Bakan Muş, küresel ekonomik gelişmelere atıfta bulunarak, tüm bu kurallar altında hem mal ihracatçısının, hem hizmet ihracatçısının yanında olacaklarını ve desteklemeye devam edeceklerini bildirdi.
Ara malların yerlileştirilmesi konusuna değinen Muş, burada yapılan çalışmaların gereksinime ve günün şartlarına güncellenerek süreceğini söyledi.
Muş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İhracatçı firmalarımız bir ithalat yapıyorlar, bunu işliyorlar, üretiyorlar, bir kısmını satıyorlar, bir kısmını iç piyasaya veriyorlar. Bizim imalatçı ihracatçı firmalarımızın cirolarının yaklaşık üçte biri ihracattan gelir, üçte ikisi iç piyasaya verdikleri maldan gelir. Münasebetiyle ihracatın ithalat bağına baktığınız vakit biz hem içerideki muhtaçlığı karşılıyoruz, zira alıyoruz yurt dışından ham maddeyi ve bütün eserleri sizin üretme imkanınız yok, bunu işliyoruz, bir de iç piyasaya veriyoruz. Bu yılki anormalite, aslında geçen sene başlayan anormalite, güç fiyatlarındaki dengesizlik. Bütün dünya çok yüksek güç faturaları ile karşı karşıya.
Dolayısıyla bizim biraz dengelerimizi, cari istikrarımızı o bozuyor. Olağan rasyonel beklentilerin olduğu bir güç piyasasında bu faturalar çıkmaz, bu faturaların çıkmadığı yerde de bizim cari istikrarda bu türlü bir tablo ile karşılaşmazdık. Cari istikrarımızın olumsuz tarafta etkilenmesinin gerisindeki en değerli sebep, artan güç faturaları oldu. Biz orta malında çok dışa bağımlı bir ülkeyiz diye bir şey yok. Türkiye imalatçı bir ülke, önemli üretim yapma kabiliyeti olan bir ülke.”
“Sanayimizi en çok zorlayan gücün maliyeti”
Mehmet Muş, durumun dünyada da birebir olduğuna dikkati çekerek, önümüzdeki 5 yıl içinde girdi tedarik zincirindeki bu bağımlılığın daha da aşağı düşeceği bir periyodun yaşanacağına işaret etti.
Özellikle Adana Ceyhan bölgesinde çok büyük ve kıymetli yatırımlar yapıldığına dikkati çeken Muş, şunları kaydetti:
“Bunlar da faaliyete geçmeye başladığı andan itibaren önemli bir rahatlama göreceğiz. Yaklaşık 50-55 milyar metreküp doğal gaz ithalatımız var. Ve bizim sanayimizi en çok zorlayan gücün maliyeti. (Karadeniz’deki 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi) Bu, girmeye başladığı andan itibaren aslında farklı bir düzeye çıkıyoruz.
Hem cari istikrarda çok önemli biçimde bizi rahatlatacak, hem gücün maliyetine birçok önemli rahatlatacak, hem enflasyon üzerindeki baskıyı olumlu etkileyecektir. Artık bu güç geldiği an, farklı bir düzeye çıkacak Türkiye. O güç Türkiye’yi öteki bir lige götürecek.”
“Yıl sonu ihracatımıza 250 plus diyeceğiz”
Önümüzdeki hafta yapılacak yıllık ihracat sayıları açıklaması öncesi, yıllık bazda ihracat sayılarına ait değerlendirmelerde bulunan Bakan Muş, “250 plus diyeceğiz, plus’ın ne olduğunu pazartesi göreceğiz. Bizim dünya ihracat ortalamasının üzerinde ihracat yapma kabiliyetimiz var. Bilhassa son 2 yılda da dünyadan daha çok arttırmışız biz ihracatımızı, bu yeteneğimiz var. Hasebiyle önümüzdeki 2023-2024-2025 yıllarıyla alakalı gayelerimizi biz tekrar bu yıl ki sayının üzerine koyarak gideceğiz. Bizim bütün amacımız geldiğimiz noktanın gerisine değil, üzerine koyarak gitmek, lakin bu belirsizliklerin biraz berraklaşması lazım, biraz herkesin önünü görebilmesi lazım. O oluşursa biz çok daha süratli bu performansımızı sürdürürüz” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin eğitim hizmeti ihracatına ait değerlendirmelerde de bulunan Muş, Bakanlık bünyesinde bu alanda yapılan çalışmalara ait bilgi verdi.
Muş, Milletlerarası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü’ne yaklaşık 400’ün üzerine uzman yardımcısı alacaklarını ve burada bulunan yapıları güçlendireceklerini lisana getirerek, hizmet ihracatına özel bir değer atfettiklerini anlattı.
Türkiye’nin hizmet ihracatındaki hissesini her geçen gün artırdığına dikkati çeken Muş, “Mevzuatımızı buna nazaran güncelliyoruz, teşviklerimizi buna nazaran güncelliyoruz, iş dünyasının gündemin, buna nazaran şekillendiriyoruz. Hasebiyle biz buradan alacağımız hissesi önümüzdeki periyotta çok daha fazla artıracağız. Zati 2023’te hizmet ihracatını 100 milyar doların üzerine çıkaracağız. Artık biz ihracatı konuşuyorken yalnızca mal ihracatını değil mal ve hizmet ihracatını konuşuyor olacağız. Eğitim ihracatında da yeni yeni hisse almaya başlıyoruz, buradaki sıkıntılara ve muhtaçlığa nazaran düzenlemelerimizi güncelleyeceğiz. Bölümü geliştirme ismine biz bakanlık olarak ne kadar dayanak verilmesi gerekiyorsa bunu vereceğiz” diye konuştu.
(AA)